İstanbul Sözleşmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstanbul Sözleşmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kadın Kocasını Neden Evden Atar?
Konuyu biraz takip edenler 6284 no’lu kanun çevresinde ciddi bir tartışmanın olduğunu bilirler. Gerek yürürlüğe girdiği 2012 yılından itibaren var ettiği ve sayıları her gün katlanan mağdurlar, gerek bu yasanın tam uygulanması halinde kadınlara yönelik cinayet ve şiddetin biteceğini ya da en aza ineceğini iddia eden kadın derneklerinin konu üzerindeki hassasiyeti, konuyu gündemden hemen hiç düşürmüyor.
Ancak kanaatimize göre, kanunun suiistimale çok açık olduğunu iddia eden mağdurlar ile kanunun kaldırılmasını isteyenleri “kadını dövme hürriyeti isteyen magandalar” olarak gören kesim arasında körler sağırlar diyaloğu var.
“Tamam” diyor “Sözleşmede eşcinsel atıflar vardı ama bu ülkede kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Sadece eleştirmekle olmaz, çözüm için bir şey söyleyen yok.”
Üstadım farkında değilsiniz ancak henüz neyi tartıştığımızı anlamamışsınız.
Bana birkaç kelam için müsaade eder misiniz?
Öncelikle Güzel Ablam, İstanbul Sözleşmesi iptal edildi ancak kadınların erkekleri
diledikleri an sokağa atabildikleri ve kadın beyanını esas sayan, “erkeğin
uzaklaştırılması için delil aranmaz” diyen 6284 no’lu kanun olduğu gibi
duruyor. Aile içi tecavüzü tanımlayan TCK’nın 102/2. Maddesi duruyor. Cinsiyet
eşitliğini düzenleyen, bireyi, aileye yeğleyen ve aileyi başsız koyan CEDAW
duruyor. Kadına süresiz nafaka meselesi duruyor. Ebeveyn yabancılaştırma
meselesinde kadının pozisyonun korunması duruyor. TCK’nın kadına ve çocuğa
şiddeti düzenleyen diğer 86, 96, 103, 105, 122, 124,134, 232 no’lu kanunları
olduğu gibi duruyor. Bak, genç evliler hala içerde! Yani kadını ve çocuğu
şiddetten koruma amacıyla düzenlenmiş yasalarda bir değişiklik yok.
“İstanbul Sözleşmesine alternatif metni siz yazın!” diyorlar.
Böyle bir metne bizim yani Müslümanların alternatif metin yazma imkânı yok. Bu mümkün değil! Diyoruz.
Şöyle ki:
İstanbul Sözleşmesine İtiraz Edenlere, İtiraz Edenlere, İtiraz -1
Sayın Zeki Bayraktar, Ali Aktaş beyefendinin sosyal paylaşımlarından aldığını iddia ettiği kelimelerle İstanbul Sözleşmesine gelen eleştirilere itiraz etmiş: Ali Bey'in Sözleşmeyi tam 3 kez okuduğunu, Sözleşmenin eşcinselliğe sadece 2 yerde atıf yaptığını, 6284 no'lu kanun iptal edilmediği sürece Sözleşmeye itiraz etmenin boş iş olduğunu, 6284 no'lu kanunun ise son derece yerinde olduğunu, toplumun içindeki yozlaşmanın Sözleşmeden bağımsız olduğunu, bu nedenle Sözleşmeyi kaldırmanın bir işe yaramayacağını, Saadet Partisinin İstanbul Sözleşmesine menfi yönde taraf olarak oyuna getirildiğini, bu işleri eleştirenlerin FONlar aldığını, sözleşmeye itirazların bir "propaganda merkezi" tarafından yönlendirildiğini söylemiş ya da ima etmiş.
Önceki Yazı: Bi Acayip Aileler.
Tüm bu acayip partnerli yeni aile formlarının insan nüfusunu etkileyebilecek yaygınlığa erişebilmesi için öncelikle kadının ve erkeğin birbirlerinden uzaklaşmaları yani ailenin yoldan çekilmesi gerekiyor.
Tüm bu acayip partnerli yeni aile formlarının insan nüfusunu etkileyebilecek yaygınlığa erişebilmesi için öncelikle kadının ve erkeğin birbirlerinden uzaklaşmaları yani ailenin yoldan çekilmesi gerekiyor.
Zehri altın tas içinde sundular
Balı da ona suç ortağı ettiler
Celaleddin-i Rumi
--Geleneksel Ailenin Hayat Damarlarının Kesilmesi - İstanbul Sözleşmesi
Iskartaların kendi kendilerine yok olabilmeleri için farklı hikayelere ihtiyaç var demiştik.
3-Alternatif Hikayeler