Behçet Kemal Çağlar, Anna
Masala, Çetin Altan |
Anna Masala,
İtalyan-İspanyol karışımı bir ailenin çocuğu olarak İtalya’da dünyaya gelmiş. Hanımefendi, dünyaca ünlü şarkiyatçı Ettore
Rossı’nin son öğrencisi olarak ismini duyurmuş, Roma Üniversitesinde Türkoloji
dalında öğretim görevlisi iken 1980 yılında “Ordinaryüs Profesör” unvanını
almış.
“Ben, Manevi olarak
Türküm” diyen Anna Masala’nın ismini ilk kez, Bursa’da verdiği konferansa
katılmış bir arkadaşın anlattığı hatırası ile duydum. Dinlediğimde çok hoşuma
giden bu hatıra aklımda kaldığı kadarı ile şöyle idi:[1]
Anna Masala, bir tercüman ile Nurettin Cerrahi Tekkesinin postnişini Muzaffer Özak Efendinin yanına gidiyor ve sebeb-i ziyaretini “müridanı arasına katılma isteği” olarak ifade ediyor. Muzaffer Efendi:
Dost meclisindeki Karadenizli olan arkadaş, az önce Facebook’ta paylaştığı mesajı okudu: “TV’ler zamanın büyücüleri: Onun istediği gibi giyiniyor, onun istediğini beğeniyor, ona göre çocukları yetiştiriyor, ev döşüyor, birbirimize hitap ediyoruz. Onun konuş dediklerini konuşuyor, onun savunduklarını savunuyor ve tebliğ ediyoruz. Üstelik bunların kendi düşünce mahsulü fikirlerimiz, beğenilerimiz olduğunu sanıyoruz. Bu yolla en saçma, en sapkın kelimeler içimize girip yayılabiliyor. Ancak TV’den bize zorlanan bu terbiyeyi garipsemiyor, yadırgamıyoruz. Televizyon Hz. Musa’nın büyücülerinden çok daha maharetli bir büyücü.”
Bingöllü bir Kürt olan diğer arkadaş geniş bıyıklarını çekiştire çekiştire, “Babamın bibisi (halası) gelirdi bize, o da TV’ye arkasını döner otururdu. Ekrandan tarafa dönüp bakmazdı” diye onayladı onu.