Kimsenin ölmeye vakti yok
Toplu ölümler çağında
Hep beraber kokacak ruhu insanın
Mahmut Yavuz
Yaşı 70’i aşmış olan Kadiri Şeyhi Safiyüddin Erhan Bey’e pandemi meselesi gündeme geldiğinde çevresindekiler soruyor: “Efendim, tedbir alacak mısınız?”, “Aldık ya!” diyor. “Efendim, ne tedbir aldık?” diye soruyorlar; “Biz” diyor, “Hz Resulün hayatına ve Sünnete bakarak tedbir alırız. O bize, günde 5 sefer temizlenmeyi (abdesti), haftada en az 1 sefer guslü, evlere ayakkabı ile girmemeyi, hayvanı ve necaseti eve sokmamayı ve haram lokmayı evlerden uzak tutmayı tavsiye etmiştir. Biz de elimizden geldiğince bunlara riayet eder, sonrası için tevekkül eder, teslim oluruz” der.
Dost meclisindeki Karadenizli olan arkadaş, az önce Facebook’ta paylaştığı mesajı okudu: “TV’ler zamanın büyücüleri: Onun istediği gibi giyiniyor, onun istediğini beğeniyor, ona göre çocukları yetiştiriyor, ev döşüyor, birbirimize hitap ediyoruz. Onun konuş dediklerini konuşuyor, onun savunduklarını savunuyor ve tebliğ ediyoruz. Üstelik bunların kendi düşünce mahsulü fikirlerimiz, beğenilerimiz olduğunu sanıyoruz. Bu yolla en saçma, en sapkın kelimeler içimize girip yayılabiliyor. Ancak TV’den bize zorlanan bu terbiyeyi garipsemiyor, yadırgamıyoruz. Televizyon Hz. Musa’nın büyücülerinden çok daha maharetli bir büyücü.”
Bingöllü bir Kürt olan diğer arkadaş geniş bıyıklarını çekiştire çekiştire, “Babamın bibisi (halası) gelirdi bize, o da TV’ye arkasını döner otururdu. Ekrandan tarafa dönüp bakmazdı” diye onayladı onu.
Gelin diyelim şevk ile lailahe illallahAşkla sıdk-ü zevk ile lailahe illallah
Su bidonlarını taşımak için beyefendi ile çekişiyorlar. İlle de ağır bidonları o alacak.
-
Efendim, müsaade ediverin.
-
Sizin vücudunuz alışık değildir. Lütfen siz müsaade edin.
İlerden
birileri sesleniyor:
-
Efendim, İstanbul’dan bir grup gelmek için “Müsait midir?” diye
soruyorlar. Beyefendi:
-
Nedenini söylediler mi? Yük almaya mı, yük olmaya mı geliyorlarmış?
-
Anlamadım efendim!
-
İnsanlar genelde birinin
yanına giderken, kendi sırtlarındaki yükü onun sırtına atıp, kaçmak için giderler.
O’nun sırtındaki yüke el atayım diye gitmezler!