Kadın Kocasını Neden Evden Atar?
Konuyu biraz takip edenler 6284 no’lu kanun çevresinde ciddi bir tartışmanın olduğunu bilirler. Gerek yürürlüğe girdiği 2012 yılından itibaren var ettiği ve sayıları her gün katlanan mağdurlar, gerek bu yasanın tam uygulanması halinde kadınlara yönelik cinayet ve şiddetin biteceğini ya da en aza ineceğini iddia eden kadın derneklerinin konu üzerindeki hassasiyeti, konuyu gündemden hemen hiç düşürmüyor.
Ancak kanaatimize göre, kanunun suiistimale çok açık olduğunu iddia eden mağdurlar ile kanunun kaldırılmasını isteyenleri “kadını dövme hürriyeti isteyen magandalar” olarak gören kesim arasında körler sağırlar diyaloğu var.
Küçük Güzeldir ve Yeni Dünya Düzeni-1
Tüketim Çılgınlığı
En açık gerçekler, en kolay unutulanlardır.
R.H. Tawney
Amerikan Beyaz Taçlı Serçeleri göç mevsiminde
Alaska’dan Meksika Körfezine sadece 7 günde uçarlar ve bu yolculuk boyunca hiç
uyumazlar. Bu durumu fark eden Amerika Savunma Bakanlığı başta Wisconsin’in
Madison kentinde olmak üzere birkaç üniversite ve araştırma enstitüsünü
Pentagon’un finansmanı ile “Bu kuşlardan elde edilecek bilgilerin insanlara
nasıl uygulanabileceğini” araştırmaya yönlendirdi.
Ancak serçelerle ilgilenen sadece Amerikan Ordusu değildi; uykusuz Beyaz Taçlı Serçeler sermaye sahibi kapitalistlerin de dikkatini çekmişti.
BBC boşanmalarda kadın boşanmalarının erkek boşanmalarına oranla çok daha
fazla olmasına dikkat çekerek bir haber yapmış. Habere göre ABD'de
50 eyaletin tamamında herhangi bir neden göstermeden "canım ayrılmak
istiyor" diyerek ayrılmak mümkün. Boşanmalardaki bu serbestiyet ve
kolaylık kadın boşanmalarını %70'lerin üzerine çıkarmış ancak Üniversite
eğitimi almış kadınlarda oran daha da yükselerek %90'ı buluyormuş. Hiçbir sebep
göstermeden ayrılmanın yasal hale geldiği İngiltere ve İskoçya’daki
boşanmaların da %62’sini kadınlar talep etmiş. Eğer bu rakamlardan tarafların
beraberce karar verdiği anlaşmalı boşanmaları da çıkarırsak tek taraflı erkek
boşanma rakamları neredeyse YOK hükmüne düşüyor.
“Modern Family, Ailesiz Toplum” makalesini kaleme alırken Yapay Zeka ve otomatizasyon süreçleri ile bir Süper Diktatörlüğe doğru evrileceğimizi, çok kapsamlı insani kısıtlamaların, gözetimlerin, takiplerin, kitlesel işsizliklerin, sefaletlerin gelmekte olduğunu öngörmüştük. Ama hep aklımızda “Egemenler, kitleleri buna nasıl razı edecekler, bu geçişte kitlelerin ayaklanmasını, dünyanın alt üst olmasını nasıl engelleyecekler?” sorusu vardı.
İslamcı kesimin çok kıymetli profesör ablası “geçe bırakılmamış evliliğe” karşı olduğunu söylemiş. Üstelik “aile içi tecavüz” kavramını da savunuyormuş. Ne desem bilemedim.
Avrupa düşüncesini şekillendiren ve bugününe etki eden travmalar üzerinde düşünmeye çalıştığımız bu yazı dizisinde 6. başlığımız, Türkler.
Safer Efendi, 1999 senesinde dar-ı bekaya göçmüş bir Cerrahi şeyhi. Vefatından kısa bir süre önce İtalya’dan bir heyet kendisine misafir olur: Heyetten biri, “Müslüman bir ülke olan Türkiye’ye başka düşünceler ile geldik. Ancak bambaşka bir hal bulduk" diye serzenişte bulununca, Safer Efendi; “Eğer yüz sene önce İstanbul’a gelip bir ayakkabıcı dükkanı açmak isteseydiniz; sizi Ahi teşkilatına yollardık.
(Simon Bolivar'dan alıntı. Eduardo Galeano, Aynalar s:206)
Tevfik Çavdar Karikatürü |
Maddeci (kapitalist) insan, sahip olduklarını artırabilmek için nesli, ekini, toprağı zehirlemeyi[i] ve hatta milyonlarca insanı öldürmeyi meşru görür. Kur’an bu insan tipini hedefe alarak, "düşman"ını tanımlar. Demiştik.[ii] Devam edelim.
Önceki Yazı : Batı Zihni ile İslama Bakmak 4- Sahihte Nedir?
“Kur’an anlaşılabilir mi?” Sorusu Modern Zamanlar Müslüman’ı için sorulmaması gereken, kişinin cehaletine ve hatta ahmaklığına işaret eden bir sorudur.
1. Dünya Savaşı galiplerinin ganimeti paylaşma mücadeleleri aradan geçen yüzyıla rağmen bitmedi. Savaşın en ciddi mağlubu Müslüman toplumların ödedikleri ve ödemeye devam edecekleri mağlubiyet bedelinin sonu gelmiyor. Son 200 yılda Batı medeniyetine karşı giriştikleri hiçbir mücadelenin nihayetinde galip gelemeyen Müslüman toplumların belki de ödemek zorunda kaldıkları en büyük bedel nesillerini/çocuklarını Batı medeniyetinin terbiyesine teslim etmek zorunda kalmış olmalarıdır.
Mü’mini vergi memuru belirler. – 4
Abdüsselam Yasin, Hilafet ve Saltanat isimli eserinde “Biat, ihtiyari bir akit iken, uzun dönemli zulüm ve baskı süreciyle kılıca boyun eğen itaat ruhuna dönüştü. Biat, imama belli şartlar dahilinde itaat hakkını veren bir ahit iken, kayıtsız şartsız itaatin adı yapıldı. Ümmetin hayatına da “mutlak itaat dindarlığı” hakim oldu. Muaviye’nin dediği gibi “Kim kafası ile hayır derse, kılıçla evet yanıtını alır.”oldu.
Bu hal Müslüman, aklı ve iradeyi örseleyip ezdiği gibi yönetici kesiminde şirazesinin kaymasına neden oldu. Halkın verdiği lakapla şair Debvel (domuz yavrusu), Ebû Mâlik Gıyâs b. Gavs b. es-Salt el-Ahtal’ı saray şairi yapıp sarayda ağırlayabilmişlerdir. (Yezid’i, Haccac’ı, Muaviye’yi ve ailesini övüp, Peygambere ve hatta hanımlarına hakaret eden, içkiyi yasakladığı için peygamberi ahmaklıkla suçlayan şiirleri ile ünlenen şair.)
Mikel Arrizabalaga |